Rasim Köroğlu: "Ustamız ve Ağabeyimiz Muharrem Kubat" - Şair Rasim Köroğlu - Resmi Websitesi

Ara
İçeriğe git

Ana menü:

Rasim Köroğlu: "Ustamız ve Ağabeyimiz Muharrem Kubat"

Şairin Yazdıkları > Yazılar
Rasim Köroğlu
 
Ustamız ve Ağabeyimiz "Muharrem Kubat"
 
Sayın Muharrem Kubat'ı 1996 yılında tanıdım. Elbette şiirlerini daha önce okumuş ve beğenmiştim. Fakat; tanışma imkanım olmadı. Hani keşke çok daha önceleri tanışsaydım dersiniz ya, işte Sayın Kubat öyle birisi. Geç de olsa tanımaktan son derece mutluyum ve edebiyat alanında kendisinden yararlanabildiğim için şanslıyım.
 
Bir çırak ustasını ne kadar anlatabilirse, bende Sayın Kubat'ı size o kadar anlatmaya çalışacağım. Gerçi ilimizde Hocam'ı tanımayan pek yoktur. Bir çoğumuz öğrencisi, bir çoğumuz okuyucusu olarak O'nu zaten tanıyoruz. Ziya Paşa Caddesindeki bürosunun adı edebiyat çevresinde "Kubat Kültür Evi" olarak anılır. Bu kültür evini ben hep Nasreddin Hoca'nın mezarına benzetirim. Şöyle ki; bildiğiniz gibi Nasreddin Hoca'nın mezarında duvarlar yoktur ama, bir kilitli kapısı vardır. Kubat Kültür Evi'nin ise kapısı ya tamamen açıktır veya kilitli ama anahtarı üzerindedir. Buraya gelen gönül dostları, evlerinden daha rahat bir ortam içerisinde bulurlar kendilerini. Günün her saatinde çay ve kahvenin dışında isterseniz, iyi bir kahvaltı da yapabilirsiniz. Zaman zaman öğretmen şair Fikret Akın'ın hazırladığı o nefis yemeklerde cabası.
 
"Gönül ne kahve ister ne de kahvehane, gönül bir sohbet ister kahve bahane" diye düşünüyorsanız; sohbetin en koyusu, en alâsı burada yapılır. Dedikodudan uzak şiir atmosferi içindeki bu sohbetlere doyum olmaz.
 
Belki de bazılarınız, neden hâlâ Sayın Muharrem Kubat'ın edebi yönüne girmiyor da lâfı dolandırıp duruyorsun diye düşünebilirsiniz. Korkak pehlivan peşrevi uzatır dururmuş. Benim yaptığımda o. Koskoca bir edebiyat devini nasıl anlatayım. Kolaysa gelin siz anlatın. Neyse Yaradan'a sığınıp başlayalım.

Rasim Köroğlu ve Muharrem Kubat
Sayın Kubat, edebiyat öğretmeni olmanın da verdiği bir güçle olsa gerek kusursuz denecek ölçüde şiirler yazıyor. Ölçülü ve serbest vezin ile yazdığı şiirler okuyucuyu yormaz, kolayca anlaşılır ama derinden etkiler. Bu şiirleri sayesinde edebiyat dünyasında aranılan, sevilen, sayılan, bir şair olmayı çoktan hak etmiştir. Bu hak da zaten kendisine teslim edilmiştir. Başta Ankara ve İstanbul olmak üzere çeşitli illerde yapılan şiir etkinliklerinde ülkenin tanınmış edebiyatçılarının kendisine karşı gösterdiği yakın ilginin şahidi olmuşuzdur. Birçok edebiyat otoritesi gerek sözlü gerekse yazılı olarak kendisinden övgüyle söz ederler.
 
İnsanlara karşı o sıcak yaklaşımını, o yakınlığını, o sevecenliğini şiirinin daha ilk dizesinde yakalarsınız. Eğitici yanı şiirlerinde kendini hemen gösterir. Sevgiyi, saygıyı, güzelliği, doğayı, beşeri ve ilahi aşkı bulursunuz şiirlerinde. Üslup son derece yumuşak, akıcı ve yalındır. Yaşayan Türkçe'yi büyük bir ustalıkla kullanır. Onun şiirleri okuyucuyu germez. Duygularınızda med-ceziri yaşamazsınız. Adeta ruh ve beden olarak rahatlarsınız, gevşersiniz. Günün stresinden ve gerginliğinden uzaklaşır. Bir bahar günü kırlarda, çayırda, çimende çiçekler arasında dolaşır gibi hissedersiniz kendinizi.
 
Uluslararası ve Türkiye genelinde açılan şiir yarışmalarında birincilik dahil sayılamayacak kadar çok ödül almıştır. Atatürk'ü, Yunus'u, Karacaoğlan'ı, Türkiye'yi anlatan şiirleri edebiyatımıza kazandırdığı birer sanat abidesidir. "Anama" şiiri, ana için yazılabilecek en güzel şiirdir.
 
"Umut Dolu", "İz Bırakanlar" ve "Yaşamın İçinden" isimli üç şiir kitabından başka, yeni şiir kitaplarının yayınlanmasını özlem ile beklerken; kendisini edebiyat dünyası adına saygı ile selamlıyoruz.
 
Rasim Köroğlu
Şairin Muharrem Kubat'a yazdığı şiiri okumak için buraya tıklayınız