DOSTUMA MEKTUP
Rasim Köroğlu dostumuzla yanılmıyorsam 2000'li yıllarında Mustafa Ceylan Beyin hazırladığı Antalya Güllük Şairler buluşmasında tanışmıştık. O zamanlar çok değerli dostum Sabit İNCE ile de ilk defa yüz yüze gelmiştik. İsa KAYACAN, Nedim SAATÇİOĞLU; Ramazan KURT, İsmet Bora BİNATLI, Abdullah SATOĞLU, Nurten ALTINOK, Ali ALTINLI, Münevver DÜVER, Mevlüde DEMİR gibi bir çok arkadaşlarla birlikte Antalya'da olduk.
Az kalsın unutuyordum, Harun Yiğit kardeşimi. O programda o da var idi. KÖRÜN TAŞI adlı şiir kitabını orada bana vermişti. Daha sonra kendisinin Tamilla Aliyeva Abbashanlı ile birlikte Gaziantep'e Türk Dünyası Şairler buluşmasına davet etmiştik. Bu etkinlik benimde kurucusu olduğum Gaziantep Kültür Sanat Ve Edebiyat (GASED) in bir etkinliği idi. O etkinlikten sonra daha da samimi olduk, telefonlaşıp hal hatır sormaya başladık.
17 Kasım 20011 tarihinde Nevşehir Şairler buluşmasına çok değerli arkadaşımız Sabit İnce'nin bizi daveti üzerine Nevşehir'e gittik. Programı Mümin Uluç Bey yönetiyordu. Neyse gezdik, dolaştık yarın sabah erken kalkıp balona bineceğimiz için haber verildi. Balona binecek olanlar adlarını yazdırdılar.
Neyse balona bindik, balonu bir emekli pilot idare ediyordu. Fakat görünüşte ben onu uçak teknisyeni sanıyordum. Yukarıya çıkarken biz Kayseri'ye doğru bakıyoruz. Erciyes dağı görünmeye başladı. Daha sonra küçüle küçüle gözden kaybolmaya başladı. Ben pilota sordum. "Yerden kaç metre yükseldik" diye. Pilot "5000 metre" dedi. Ben "Daha fazla çıkacak mıyız?" dedim. Pilot, "5000 metre daha çıkarsak gazımız biter boşlukta kalırız. Şimdi inişe geçeceğiz. Ben size dikkat deyince koşu vaziyetini alıp şuradan sıkıca tutacaksınız" deyince, ben "tutmazsak ne olur" dedim. Pilot "bir yerleriniz sakat kalabilir" deyince, baktım ki Rasim'in yüz hatları değişti ve bana dönerek, "Ahmet Bey durup dururken bizim balonda işimiz neydi" dedi. Ben korktuğunu anlayınca ben de korkmaya başladım. Neyse pilot bu defa inişe geçtiğimizi söyledi. Ben, "hani bize dikkat diyecektiniz ama niçin demediniz" deyince, pilot "inişte bir sorun yoktur. Eğer inişte bir sorun olsa diyecektim" deyince Rasim'in yüzü gülmeye başladı. "Hocam korktunuz galiba" deyince "evet korkmuştum" dedi.
Neyse bir üzüm bağının içine iner inmez biz birer salkım üzüm kopardık. Bunu gören Kerim Özbekler "Koparmayın, başkalarının malı haramdır." Deyince, Rasim'in ağzı açıldı. "Kerim Bey bu üzümlerin şarap fabrikasına gidip de hepsinin şarap olacağını biliyor musunuz? dedi. Biraz sonra bir baktım ki, Kerim Özbekler bir gazetenin içine iki kilo kadar üzüm toplamış getirdi. Bize dönerek "haydin yiyin bakalım size üzüm topladım" dedi. Rasim yine yüzünü bana çevirerek, "bak Ahmet Bey; bu üzümleri Kerim Özbekler şarap olmaktan kurtardı. Haydi, bizde yiyelim" dedi.
Allah rahmet eylesin, çok değerli bir dostumuzdu. 01 Kasım 2014 Cumartesi günü Abdulhadi Bay'ın Gaziantep'te yayınladığı Kumru Dergisi Bürosunda kendisini konuk ettik, CD'lerini izledik .. Hepimiz toplu olarak birer Fatiha okuduk. Kendisi için ettiğimiz dualar inşallah kabul olur.
Burada beni en çok etkileyen bir olay var. "DOSTLARA MEKTUP" adlı şiirimde "Ben ölürsem Rasim Köroğlu duysun" demiştim. Yüce Allah O'nun ölümünü bana duyurunca şoke uğradım. Allah hiç birimize başka bir acı vermesin.
Ahmet Ayaz