Söğüt
Burada yazılmış Türk'ün destanı,
Tarihin konuşan dilidir Söğüt,
Atalarım kurar iken vatanı,
Ertuğrul Gazi'nin ilidir Söğüt.
At sırtına sarmış bütün yükünü,
Hedef almış uzak ile yakını,
Altaylar'da ara onun kökünü,
Oğuz'un, Kayı'nın koludur Söğüt.
Söğüt kışlak olmuş, Domaniç yaylak,
Dört yüz çadır ile kurulmuş oymak,
Asırlar boyunca su veren kaynak,
Irkımın gür akan selidir Söğüt.
Gözleri sürmeli, eli kınadan,
Bir yiğit doğmuştu Hayme Ana'dan,
Yürü kulum demiş Ulu Yaradan,
Yürüyen Osman'ın yoludur Söğüt.
Eritmiş de karlı dağın buzunu,
Söndürmemiş altta yanan közünü,
Böyle bir nesilden almış özünü,
Bitmeyen ateşin külüdür Söğüt.
Esiri olmamış taht ile tacın,
Yanında bulunmuş yoksulun açın,
Osmanlı denilen koca ağacın,
Gövdesi, yaprağı, dalıdır Söğüt.
Kesememiş düşman, almış hızını,
Kaldırmış havaya katmış tozunu,
Üç kıtada gördüm ayak izini,
Şahlanan atların nalıdır Söğüt.
Aşıklar elinde çalarken sazı,
Salınıp geziyor yörüğün kızı,
Burcu burcu kokar deresi, düzü,
Gönüller bağının gülüdür Söğüt.
Rasim Köroğlu