Faika Sarp Hanım'a
Taşla dersin bana Faika Sarp'ı
Benim vicdanım el vermiyor Hocam,
Bülbül olmuş gezer şark ile garpı,
Hiç olduğu yerde durmuyor Hocam.
Bizlerin kardeşi, Adil'in eşi,
Tersine olur mu Mevlanın işi,
Güzele değmezmiş çirkinin taşı,
Atıyom atıyom vurmuyor Hocam.
Kış ayında benzer bahar yeline,
Eritmiş karları katmış seline,
Şavkı vurmuş Adil Bey'in keline,
Gözlerim kamaştı görmüyor Hocam.
Almış eşini de ermiş murada,
Daha ölüm olmaz ona karada,
Ben Eskişehir'de O Ankara'da,
Gelip de menzile girmiyor Hocam.
Muharrem Kubat'sın inceden ince,
Hocalara hoca olursun bence,
Taşlıyorum işte senin gönlünce,
Sözlerim kimseyi kırmıyor Hocam.
Bana derler gezme Rasim kıyıda,
Fevzi Bey'i taşla gelen sayıda,
Boğulursam ya derin kuyuda,
Kimseler halimi sormuyor Hocam.
Rasim Köroğlu