İlime, irfana, sevgiye doğru,
Uzanan yollar var Hacı Bektaş'ta.
İyiye, güzele, barışa çağrı,
Eyleyen diller var Hacı Bektaş'ta.
Bizim meclisimiz tarafsız, yönsüz,
Olur mu sevgiler yarınsız, dünsüz,
Adalet içinde her gün ödünsüz,
Yaşanan yıllar var Hacı Bektaş'ta.
Sokmadan gönüle nefreti, kini,
Bir görürüz bütün mezhebi, dini,
Aşkın ateşiyle koca bedeni,
Yakacak küller var Hacı Bektaş'ta.
Tanrıdır insanı dünyaya salan,
İnsandır dünyayı içine alan,
Gönlünde Kabe'si, Mekke'si olan,
Erenler, kullar var Hacı Bektaş'ta.
Güzeldir bahçede dalında duran,
Koparıp dalından eyleme viran,
Mutluluk içinde eğilip her an,
Koklanan güller var Hacı Bektaş'ta.
Kör denmez, gözleri görmeyen köre,
Marifet odur ki gönülden göre,
Dostlara, düşmana hatta nanköre,
Sunulan ballar var Hacı Bektaş'ta.
İlaç yoktur dilden gelen yarama,
Sahipsiz belleri bizde arama,
Yaşamı boyunca bir tek harama,
Uzanmaz eller var Hacı Bektaş'ta.
"İncinsen de sakın incitme" demiş,
Marifet suyuyla yetişir yemiş,
Bütün gönülleri ak pak eylemiş,
Dereler, seller var Hacı Bektaş'ta.
Terk eyleriz bir gün kemiği, eti,
İlimdir insanın gerçek serveti,
Sarmak için yetmiş iki milleti,
Açılmış kollar var Hacı Bektaş'ta.
Rasim Köroğlu