Şiir Tahlili
Hayat
"Söylenmediyse
bu
güne dek.
artık
söylemek
gerek!
iki
nokta arasında kalan
çizgi
değildir hayat;
ancak,
kalınlığı
kadardır
çizginin...
mesele,
enine
yaşamak"
Yavuz
Nufel
Yavuz
Nufel'in Deniz Basımevi-Rotterdam yayınları arasında 2000 yılında çıkan "şiirmatik" adlı kitabının 46. sayfasında yer alan "hayat" adlı şiirini
kendimizce tahlil etmeye çalışalım.
Görüldüğü
gibi şiir on bir dizelik tek bir parçadan oluşmuş ve bend kullanılmamıştır.
Kitapta yer alan birkaç şiir dışında bütün şiirler bend kullanılmadan meydana
getirilmiştir. Şair, şiirinin dış yapısı ile ilgili tercihini bu şekilde
kullanmıştır.
Muhteva
yani içerik yönünden şiirin konusu hayat olmakla birlikte; tematik yanı hayatın
nasıl yaşanılması gerektiği konusunda yoğunlaşıyor. Şiir bentlerden oluşmamakla
birlikte şiiri:
Giriş
“söylenmediyse
bu
güne dek.
artık
söylemek
gerek!”
Gelişme
“iki
nokta arasında kalan
çizgi
değildir hayat;
ancak,
kalınlığı
kadardır
çizginin...”
Sonuç
"mesele,
enine
yaşamak"
bölümlerine
ayırabilmek mümkün. Hayat doğum ve ölüm adı verilen iki nokta arasında kalan
çizgi değildir diyor şair. İki nokta arasındaki çizginin boyundan ziyade
kalınlığının önemini belirtiyor. Doğum ve ölüm adlı iki noktanın arasındaki
uzaklığı ayarlamak elimizde değil elbette, ama o iki noktayı birleştiren
çizgiyi kalınlaştırmak bizim elimizde. Zaten şaire göre hayat o çizginin boyu
ile değil kalınlığı ile ilgilidir. Mesele, "enine yaşamak" diyerek "hayatı dolu
dolu yaşamak" ifadesini kendine has bir üslupla dile getiriyor. Evet, şair
çizgi objesini o kadar güzel kullanıyor ki, onu bir imaja dönüştürüyor ve
mesajını veriyor.
Prof.Dr.İsmal Çetişli: "Şair ne söylüyor?" sorusunun cevabı, şiirin muhtevasını
oluşturur, diyor. Ben, şairin ne söylediğini anladığım şekliyle anlattım.
Sizler, elbette ki kendinize göre başka anlamlar da çıkarabilirsiniz. Zaten
şiir de bu demektir. Şiirin bir matematiği vardır, fakat matematik gibi kesin
sonuçları yoktur. Her okuyucu kendince bir anlam çıkarır.
Ahmet
Haşim: Şair'in dili söz ile musiki arasındadır, fakat sözden daha çok musikiye
yakındır, der. Geleneksel şiirde ahengin oluşmasına büyük katkı sağlayan vezin,
durak, kafiye, redif gibi unsurlar serbest şiirde ön planda değildir. Metnin
içerisine serpiştirilmiş kafiye ve rediflere rastlanılsa da serbest şiirde
ahenk aliterasyon, asonans, tekrir, tekrar ve ses yansımaları gibi sanatlarla
meydana getirlir. "Hayat" şiirini bu yönüyle incelediğimizde;
söylenmediyse
bu
güne dek.
artık
söylemek
gerek!
iki
nokta arasında kalan
çizgi
değildir hayat;
ancak,
kalınlığı
kadardır
çizginin...
mesele,
enine
yaşamak
dek,
gerek (e-k); ancak, yaşamak(a-k) sesleriyle kafiye
yapılmış. Yine dizeler dikkatle okunduğunda e-a-ı-i sesleriyle yapılan
asononsları; y-k-l gibi seslerle yapılan aliterasyonları görüyoruz.
Hacim
olarak küçük, sanatsal boyutuyla büyük olan bu şiirin içerisinde yukarıda
belirttiğimiz söz sanatlarından başka bir de "kat" dediğimiz mana sanatı
vardır.
"ancak,
kalınlığı
kadardır
çizginin..."
Şairin,
sözü bir noktada keserek (...) üç nokta ile bitirmesinin nedeni; şiirde düşünce
kısırlığı meydana getirmemek ve heyecanı zayıflatmamaktır. Dolayısıyla Şair
Yavuz Nufel yerinde bir mana sanatı (kat) yaparak şiire bir başka güzellik
katmıştır.
İyi
şiir kendini ezberletir. / Metin Demirtaş.
"Mesele,
enine yaşamak" Şair Yavuz Nufel'in Kapadokya Şiir Şöleni'ninde imzaladığı
"Şiirmatik" kitabını okuduğum andan itibaren beynimde yer eden bu
dizesi onun, şair olarak gücünü göstermeye yetip artıyor. Şiiir severlerin
okuması gereken kitaplardan biri de "Şiirmatik"tir. Benden
söylemesi...
Rasim
Köroğlu