Körün Taşı
Taşlamalarla verilen mesajlar, ortaya konulan görüşler, uzun uzun düşündüklerimiz, düşündürüldüklerimiz...
Eskişehir'den Rasim Köroğlu Hoca, taşlama konusunda usta mı usta. Her mısrası, her kelimesi ağırlıklı taşlarla karşımıza çıkıyor. 64 sayfalık ve 1999 yılında yayınladığı "Körün Taşı" adlı kitabı, taşlamalarının yer aldığı kitabı, bize yenilerde ulaştı.
Muharrem Kubat önsözünün bir yerinde "Rasim Köroğlu'nun yazmış olduğu şiirlerde hiciv ile güldürü adeta bütünleşmiş gibidir. Bir başka deyişle iç içedir. Bugüne dek yazılan Türk Şiirinde ender görülen olgulardan biridir bu. Hiciv yönüyle Hayyam'ın rübaileri kadar anlamlı ve ağır, güldürü yönüyle de Neyzen kadar düşündürücü ve tatlıdır" diyor ve doğru, dossoğru söylüyor efendim.
Kitabın arka kapağında Feyzi Halıcı ise, Rasim köroğlu için şunları söylüyor (Birkaç cümlesi): Rasim Köroğlu, zamanının gerçekleri yansıtan ekranını kendine konu yapmış. Kılı kırk yararcasına öyle tesbitleri var ki. İnsanı hayret ve hayranlık içinde bırakıyor.
.....Ve bu görüşlerden, ifadelerden sonra, toplumun genel fotoğrafını çekip, küçük kareler halinde incelemeye tabi tutan, bu inceleme sırasında hiç mi hiç hatır-gönül dinlemeden, gerçekler nasıl görünüyorsa yazıp, söyleyen Rasim Köroğlu, bir dörtlüğünde şöyle sesleniyor, anlatıyor genel görünümü:
Sanmayın ki felek hoş tuttu beni,
Ne doldurdu, ne de boş tuttu beni,
Düşmanın attığı değmeden geçti,
Hep kendi attığım taş tuttu beni
Kitap içerisindeki her şiir, her dörtlüğüyle, her mısrasıyla kocaman kocaman taşlar görünümü arz ediyor, öyle karşımıza çıkıyor. Bakınız 24.sayfadaki "Zam Geldi"den bir dörtlük okuyalım, görüşlerimizin doğru olup olmadığını görelim:
Akşam açıklandı yeni fiyatlar,
Sabaha kalmadan yine zam geldi,
Yarına kalırsa, elbet bayatlar,
Bir günü dolmadan, yine zam geldi
Rasim Köroğlu'nun "Sosyete Sofrası", "Araba", "Futbol", "Televizyon" başlıklarıyla karşımıza çıkarılan taşlamaları, toplantılarımızın sabırsızlıkla, hasretle beklenilen şiirleridir. Çünkü Rasim Köroğlu, şiirleştirdiği, taşlamalarıyla seslendiği her şiirinden önce, bir kamera hassaslığıyla tespitlerde bulunuyor, değerlendirmelerinden sonra okurlarının karşısına çıkıyor. Başarının sırrı da galiba burada saklı efendim.
Tebriklerimi, sevgi ve saygılarımı sunuyorum efendim.
İsa Kayacan
27.05.2002, Olay Gazetesi, Sayı:2937, ISSN: 1302-4485