Rasim Köroğlu: "Şiir ve Türk Güreşi" - Şair Rasim Köroğlu - Resmi Websitesi

Ara
İçeriğe git

Ana menü:

Rasim Köroğlu: "Şiir ve Türk Güreşi"

Şairin Yazdıkları > Yazılar
Rasim Köroğlu
 
T.C. Başbakanlık Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü Spor Eğitimi Dairesi Başkanlığı’nın 2001 yılında yayınladığı Dünya ve Olimpiyat Şampiyonu güreşçimiz İsmet Atlı’nın oluşturduğu “Yazılar, Anılar ve Şiirlerle Türk Güreşi” adlı kitaptan alıntılar da yaparak ; güreşin mizahi şiirle anlatılmasına ait örnekler vermeye çalışacağım. 
 
Sözü edilen kitaptan  İsmet Atlı’ya "şampiyon" diye hitap eden Gürbüz Azak’tan bir alıntı.
Gene bir gün "Şampiyon" dedim. "Pehlivanlar için çok yemek yerler" derler. Doğru mu? "Doğru" dedi.
-Peki sen bir oturuşta kaç kilo kebabı haklarsın?
Rasim Köroğlu: Güreş
-Eh beş kilo kadar.
-Peki senden hızlısı var mı?
-Maalesef var. Bizim Ahmet altı-yedi kiloya bana mısın demiyor. "Bizim Ahmet" dediği gene kendisi gibi süper adam Ahmet Ayık.
Bir gün Ahmet Ayık ile Şampiyon, İstanbul-Ankara yolunda kebapçıya oturmuşlar. Öyle tatlı, iştahlı, edepli yiyorlarmış ki; onları seyreden bir yolcu, tam doyup kalkmışken "Ne olur masadan kalkmayın" demiş.
"Benden de ikişer kilo..."
İlave kebapları da afiyetle yemişler.
Şampiyon, şimdiki güreşçilere kızar. "İki sandviçle doyup güreş atıyorlar. Sandviçle güreş  yapılamaz. Dengeli ve proteinli beslenmek şart" der durur, Gürbüz Azak.
Şimdi ben Rasim Köroğlu olarak, gülümsüyor ve diyorum ki;
"El insaf Koca Şampiyon bir oturuşta yedi kilo kebap yiyerek nasıl dengeli beslenilir?"

Adanalı Aşık Ali Anbarcı'dan  bir şiir.

GÜREŞİN MİZAHI
Yerde güreşmedim,mindere çıkmadım,
Meydanlar benimdir güvenen gelsin.
Avradı yıktım, hiç kimse yıkmadım,
Meydanlar benimdir güvenen gelsin.
                              
Köprü kurunca yol olurdu döşüm,
Alkanlar içinde kalırdı başım,
Biraz sıkışınca kaçmaktı işim,
Meydanlar benimdir güvenen gelsin.
 
Sarmaya, çengele güvenim yoktu,
Kel Osman bile bir kere yıktı,
Çok cinci hocalar falıma baktı,
Meydanlar benimdir güvenen gelsin.
 
Aşık Ali’m çıkar hemen meydana,
Sen gibi pehlivan gelmez cihana,
Nice cazgırları soktun hamama,
Meydanlar benimdir güvenen gelsin.
Aşık Ali ANBARCI
 
Pehlivan yapılı, mizahi şiirin de büyük ustası Aşık Vahap Kocaman’ın kendisine yakışır üslubu ile yazdığı bir şiiri. Aslında bu şiiri kendine has okuyuşu ile dinlemek çok daha başka keyif verir.
 
PEHLİVAN
Ata sporumuz yiğitlik işi,
Severim yiğidi erden tarafı.
Onun piri büyük mübarek kişi,
Çok saygı duyarım pir’den tarafı.
 
Bir zamanlar ben de güreş tutardım,
Pehlivanım diye çalım satardım,
Kavuşur kavuşmaz yere yatardım,
Kimseye vermezdim yerden tarafı.
 
Meydana çıkınca rengim bozulur,
Korkudan dizimin bağı çözülür,
Tuşa gele gele sırtım yüzülür,
Ama esirgerdim ser’den  tarafı.
 
Meydanda hasmıma yaman tumarım,
Alta düşer düşmez gözüm yumarım,
O zaman hakemden medet umarım,
Çok fazla severim kar’dan tarafı.
 
İsterdim olayım ünlü pehlivan,
Buna uğraş verdim ben zaman zaman,
Kırk yıl güreş yaptı Vahap Kocaman,
Kolladım namustan ardan tarafı.
Vahap KOCAMAN
 
Şampiyon İsmet Atlı iyi bir güreşçi olmasının yanında çok da iyi bir şairdir. 1956 yılında Melbourne olimpiyatlarından dönerken; çayırda Kırkpınar başpehlivanı, minderde dünya şampiyonu olan arkadaşı Adil Atan'ı kızdırmak için uçakta yazdığı şiir kaleminin gücünü bakın nasıl ortaya koyuyor. Keşke, daha çok şiirler yazsaydı da bizleri o güzel şiirlerini okuma zevkinden mahrum etmeseydi.
 
ADİL ATAN’A
Arslan Adil senin gibi yiğit yok,
Benzerin bulunmaz eller içinde.
Devrilesi boyun posun yerinde,
Güzel seçilirsin keller içinde.
 
Her kulağın bir terazi taşır,
Gelen geçen dal boynuna bakışır,
Aba giysen, gocuk giysen yakışır,
İstersen gez dolaş çullar içinde.
 
Yaktın Adil çok cadaloz yüreği,
Akılının da hiç mi yok durağı,
Burnun büyük, boynun cami direği,
Bütün yüzün gözün kıllar içinde.
 
Kızma Adil hata yok ki bu sözde,
Senin çalım ne hindide ne kazda,
Şampiyon olsaydın seni omuzda,
Taşırdık Adilim güller içinde.
 
Ne söylesem Adil senden geçemem,
Senden ayrı yiyip, ayrı içemem,
Kıymetini altın ile biçemem,
Çok değerin vardır pullar içinde.
 
Dolaş artık Adil yalınız tin tin,
Yaşar’ı harcadın Celal’i ektin,
Ne kuş oldun uçtun nede yük çektin,
Böyle uğursuzluğun mallar içinde.
 
İsmet der ki gitmeyelim uzağa,
Her pehlivan düşer böyle tuzağa,
Adil efendidir hemi de ağa,
Ve de edep erkan yollar içinde.
İsmet ATLI
 
Gelecek sayıda, bir başka konu ile beraber olmak dileğiyle.
Rasim Köroğlu

Notlar: 
1. Dosya Oluşturma Tarihi: 02.04.2005, Son Kaydetme Tarihi: 07.07.2005
2. Rasim Köroğlu'nun "Türk'ün Güreş Destanı" isimli şiirini okumak için buraya tıklayınız.
3. Bu yazı, Güllük Dergisi, 2009 Nisan sayısında yayınlanmıştır.