Adanalı Aşık Ali Anbarcı'dan bir şiir.
GÜREŞİN MİZAHI
Yerde güreşmedim,mindere çıkmadım,
Meydanlar benimdir güvenen gelsin.
Avradı yıktım, hiç kimse yıkmadım,
Meydanlar benimdir güvenen gelsin.
Köprü kurunca yol olurdu döşüm,
Alkanlar içinde kalırdı başım,
Biraz sıkışınca kaçmaktı işim,
Meydanlar benimdir güvenen gelsin.
Sarmaya, çengele güvenim yoktu,
Kel Osman bile bir kere yıktı,
Çok cinci hocalar falıma baktı,
Meydanlar benimdir güvenen gelsin.
Aşık Ali’m çıkar hemen meydana,
Sen gibi pehlivan gelmez cihana,
Nice cazgırları soktun hamama,
Meydanlar benimdir güvenen gelsin.
Aşık Ali ANBARCI
Pehlivan yapılı, mizahi şiirin de büyük ustası Aşık Vahap Kocaman’ın kendisine yakışır üslubu ile yazdığı bir şiiri. Aslında bu şiiri kendine has okuyuşu ile dinlemek çok daha başka keyif verir.
PEHLİVAN
Ata sporumuz yiğitlik işi,
Severim yiğidi erden tarafı.
Onun piri büyük mübarek kişi,
Çok saygı duyarım pir’den tarafı.
Bir zamanlar ben de güreş tutardım,
Pehlivanım diye çalım satardım,
Kavuşur kavuşmaz yere yatardım,
Kimseye vermezdim yerden tarafı.
Meydana çıkınca rengim bozulur,
Korkudan dizimin bağı çözülür,
Tuşa gele gele sırtım yüzülür,
Ama esirgerdim ser’den tarafı.
Meydanda hasmıma yaman tumarım,
Alta düşer düşmez gözüm yumarım,
O zaman hakemden medet umarım,
Çok fazla severim kar’dan tarafı.
İsterdim olayım ünlü pehlivan,
Buna uğraş verdim ben zaman zaman,
Kırk yıl güreş yaptı Vahap Kocaman,
Kolladım namustan ardan tarafı.
Vahap KOCAMAN
Şampiyon İsmet Atlı iyi bir güreşçi olmasının yanında çok da iyi bir şairdir. 1956 yılında Melbourne olimpiyatlarından dönerken; çayırda Kırkpınar başpehlivanı, minderde dünya şampiyonu olan arkadaşı Adil Atan'ı kızdırmak için uçakta yazdığı şiir kaleminin gücünü bakın nasıl ortaya koyuyor. Keşke, daha çok şiirler yazsaydı da bizleri o güzel şiirlerini okuma zevkinden mahrum etmeseydi.
ADİL ATAN’A
Arslan Adil senin gibi yiğit yok,
Benzerin bulunmaz eller içinde.
Devrilesi boyun posun yerinde,
Güzel seçilirsin keller içinde.
Her kulağın bir terazi taşır,
Gelen geçen dal boynuna bakışır,
Aba giysen, gocuk giysen yakışır,
İstersen gez dolaş çullar içinde.
Yaktın Adil çok cadaloz yüreği,
Akılının da hiç mi yok durağı,
Burnun büyük, boynun cami direği,
Bütün yüzün gözün kıllar içinde.
Kızma Adil hata yok ki bu sözde,
Senin çalım ne hindide ne kazda,
Şampiyon olsaydın seni omuzda,
Taşırdık Adilim güller içinde.
Ne söylesem Adil senden geçemem,
Senden ayrı yiyip, ayrı içemem,
Kıymetini altın ile biçemem,
Çok değerin vardır pullar içinde.
Dolaş artık Adil yalınız tin tin,
Yaşar’ı harcadın Celal’i ektin,
Ne kuş oldun uçtun nede yük çektin,
Böyle uğursuzluğun mallar içinde.
İsmet der ki gitmeyelim uzağa,
Her pehlivan düşer böyle tuzağa,
Adil efendidir hemi de ağa,
Ve de edep erkan yollar içinde.
İsmet ATLI
Gelecek sayıda, bir başka konu ile beraber olmak dileğiyle.
Rasim Köroğlu
Notlar:
1. Dosya Oluşturma Tarihi: 02.04.2005, Son Kaydetme Tarihi: 07.07.2005
2. Rasim Köroğlu'nun "Türk'ün Güreş Destanı" isimli şiirini okumak için buraya tıklayınız.